12 Aralık 2014 Cuma

17.09.2014 , Güzel bir Kıbrıs seyahati akabinde biraz heyecanlı anlar..




4 gündür bir seyahate çıktık pıtırcığın babası ile pek eğlendik gezdik yorulduk.

Keyifli güzel yazdan kalma son 4 gün.. En son 4 ve 5. haftalıkken yüzmüştün bizimle bu hafta da seni son son denize sokmuş olduk. Bu bahaneyle kendimizi de:)

Kıbrıs hala güzel, sana faydalı olacak yiyeceklerden taze deniz ürünlerinden bol bol tükettik ve günde en az 2-3 km yürüdük. Abartmıyorum gerçekten bu kadar yürüyebildiğime bende şaşırdım.

Baban istanbuldaki halsiz hallerimden korkup kıbrısta zorluk çekerim diye korkuyordu. Yürüyüşlerimiz arasına bol bol dinlenmeler ve buldugumuz her bankta bir 5 dk mola ile turumuzu tamamladık:)
 
Deniz çok güzel , tabi artık bikini giyildiğinde belli olan pörtleyen bir göbeğim var. Ama tabi bizden başka kimse anlamıyordur bu göbeğin bebek olduğunu.

Ayın 2 sinden beri görüşemiyoruz , merak içerisindeyiz henüz kıpırdamaların da başlamadığı için hep aklımız sende ..

Ve bu sabah ilk iş günü işe geldik biraz yorgunuz geçen günlerin koşuşturmacası ile tam işten çıkarken beni çok korkutacak birşey oldu. Az da olsa ilk taze açık kırmızı renkte kanamam olmuş ve durmuş. Çok az ama açık kırmızı rengin risk olduğunu biliyorum okuduğum yazılardan. Hemen Gökmen Beyi aradım. Beni sakinleştirdi ama saat geç olduğu için hastanede değilmiş, gelmene gerek yok bir proluton vurdur dedi. Ama o da reçetesiz olmuyor. Nöbetçi doktorunda hastane de olduğunu söyleyince o zaman hastaneye geliyorum dedim. Yol boyunca seninle konuşuyorum. İnşallah iyisindir spor yapıcam derken yürüyüp seni yormamışımdır birşey olmamıştır sana inşallah. Trafik felaket hareket edemiyorum. Diyorum 4 lüleri yakıp emniyet şeridine mi girmeliyim durumum acil olabilir mi? çeviren polise yapacağım açıklamayı düşünüyorum. İnanmaz ise hastaneye benimle gelmesini isterim gibi düşünceler içerisinde ilerliyorum ama emniyet şeridine girmiyorum. Bazen beyincik durduruyor beyini işte:) Bir yandan düşünüyorum umarım nöbetçi doktor anlayışlı biridir, bu saatte ultrason cihazı açıkmıdır veya varmıdır gösterirler mi seni bana. Babana durumu bu detayda anlatmıyorum ,geçiştiriyorum, toplantıdaymış boş yere panik olmasın.

Hastaneye geliyorum kadın doğum koridoru bomboş kimsecikler yok temizlik görevlileri dışında bu saatte kimseyi bulamazsınız diyorlar. Bir süre oturuyorum boş koridorda ağladım ağlayacağım. Gökmen beyin telefonu meşgul. Danışmadaki görevli acile gidersem belki yardımcı olurlar diyor. Acile doğru koşmaya başlıyorum telefonum çalıyor. Gökmen bey arayan nerdesin ilkay diyor. Hastane koridorlarında koşuyorum diyorum.

Odama gel hemen diyor. Sevinçten uçarak koşmaya başlıyorum. Gökmen bey gelmiş. Görünce sevinçten alnından öpesim geliyor. Ağlamak üzereyim sesim titriyor. Napıcaz biz senle diyor. İyimidir diyorum. Falcı değilim görmeden birşey söyleyemem saat 7 buçuğa geliyor. Ben söylemeden hemen kalkıp cihazı açıyor. Ve görüyoruz seni:) Dünya umurunda değil yatıyorsun ama ellerin kolların ayakların kıpır kıpır oyun oynuyorsun. Dışarıdaki koşuşturmacadan haberin bile yok:)

Bak diyor annesi keyfi yerinde kanamanın onunla ilgisi yok.  Basitçe şöyle açıklıyor gökmen bey olanı ilk 80 gün  salgılanan progesteron bebeğin bulunduğu keseyi tutmaya çalışırken döllenmeyen yumurtalarda atılmıyor ve tutunuyor. 80 günden sonra hormonların yer değiştirmeye başlaması ile birlikte bir miktar hareketllik görülebiliyor. Bu kanamada diğer döllenmeyen yumurtaların hareketlenmesi sebep olmuştur diyor.

Çok büyümüşsün 15 günde kocaman olmuşsun. Gözüme tam bir bebek gibi göründün. Artık daha çok bebeğe benziyor diyorum babana:)

Anlata anlata bitiremiyorum. 3 gün sonra ikili testin olacak merakla bekliyorum:)
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder